5 Şubat 2011 Cumartesi

BARO GENEL KURUL KONUŞMASI


Tülay Ateş'in 6.11.2010 tarihinde baro şeçimlerinde yaptığı konuşmanın tam metni:

Sayın divan ,değerli meslekdaşlarım,
Tarih boyunca devletin, egemenlerin tüm baskılarına, yıldırma çabalarına karşı “sistemle uyuşmayan, onların sözcülüğünü yapmayan adaletin şövalyeleri, “ hepinize merhaba…

İşte bu şövalye ruhu ile, 30 yılı aşkın mücadelesinde; hukuka, meslek ilkelerine sahip çıkan,devletin, kurumların her türlü haksızlığına, askeri darbelere, Kürt halkı üzerindeki baskılara karşı duran, nerede bir insan hakları ihlali, nerede bir mazlum, nerede bir ezilen varsa yanında yer alan, nerede bir haksızlık varsa karşı duran çağdaş avukatlar adına sesleniyorum sizlere…..

Bir ülke düşünün , ülkenin bir bölgesinde 30 yıldır süren savaş , ölen 50.000 den fazla insan, kürt halkı üzerindeki baskı ve inkar politikaları...Bu ülkede 8 yıldır iktidar olan ve değişimi muhafazakar yaşam tarzının ilkokullara kadar inmesini sağlamak zanneden, doğayı katletmeyi kalkınmacılık sanan, sansürcü, baskıcı, yağmacı bir iktidar….Göstermelik bazı değişiklikler yapılıp ruhu halen korunan 30 yıllık darbe anayasası…. hüküm sürmektedir.
Bütün bunların yanında, kararları en çok Avrupa insan hakları mahkemesine götürülen ve çoğunluğunda da Türkiye'nin haksız çıktığı bir adalet mekanizması…
Hukukun gelişmesi, demokratik ve çağdaş bir Türkiye yaratılması konusunda doğrusu çok başarılı olmayan, Kanunları hep statüko, resmi ideoloji doğrultusunda yorumlayan bu ülkenin yargıçları…. Sadece siyasi konularda değil, hayatın diğer alanlarındaki hukuk ve ceza davalarında da halkımızın “ adalet örümcek ağına benzer, güçlüler deler geçer güçsüzler yakalanır” sözünü doğrulayacak kararlara imza atarak , darbe dönemlerinde hukukun önünde değil, darbecilerin önünde saygı duruşunda bulunan GÜYA BAĞIMSIZ YARGI…

İŞTE BU MANZARA DA BİZ AVUKATLARA, ÖRGÜTÜMÜZ BAROLARA NE BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR.

Daima barışı isteyen, sanığının kim olduğuna bakmaksızın ülkenin her köşesi için Silivri'den Diyarbakır'a sadece adaleti ve hukuku savunan bir baro için çağdaş avukatların yönetim anlayışına ihtiyaç var.

Biz ki “ acılar döneminden ellerimizi kirletmeden geçtik,” biz ki her dönemde hukuku, insan haklarını, demokrasiyi, cinsiyet eşitliğini savunduk. Irkçılığa, statükocu anlayışa , askeri ve sivil darbelere karşı bir baro yönetiminin mücadelesini verdik.

Değerli meslekdaşlarım, ARTIK herkes AVUKATLARIN YARGININ EŞİT GÜCÜ OLDUĞUNU ANLAMALIDIR . Yargının üvey evladı gibi olmaktan, soluk soluğa yetiştiğimiz duruşma kapılarında saatlerce beklemekten, sık sık çalışmıyor denilen uyap sistemi nedeni ile vezne önlerinde icra müdürlüklerinde kuyruklarda beklemekten, gidilen karakollarda saygısız davranışlara maruz kalmaktan, mahkemelerde kendilerini avukatların ita amiri zanneden hakimlerin azarlamalarından usandıysanız artık çağdaş avukatlar grubuna oy vermenin tam zamanıdır.
“Biz avukatlar toplumdan, yargının diğer unsurlarından, devlet erklerinden” layık olduğumuz ilgiyi, değeri görmek için , “kendimizi önemli hissetmek ve hissettirmek için” bir an bile mücadeleden vazgeçmeyecek baro yönetimine ihtiyaç duyarız.

Biliniz ki vatandaşın hakkını savunurken nasıl cesur, nasıl kararlı, nasıl çalışkansak mesleğin onurunu, avukatın haklarını korurken de aynı cesaret, azim, kararlılık içinde olacağız.

Çağdaş avukatlar baro yönetiminde olmadığı dönemlerde nasıl hep haksızlıkların karşısında, mağdurların ve dolayısı ile mağdur edilen meslekdaşlarının yanında olduysa yönetime seçildikleri takdirde daha fazla sizlerin yanında olacaktır.

Hepinizin bildiği mesleğin zorlukları yanında toplumda kadın olmanın zorluklarını yaşayan , “ dövülmüş acıların örsünde türkü söyler gibi gibi görevlerini yapan” sevgili kadın meslekdaşlarım; Toplumun her alanında kadın erkek eşitliğini savunan çağdaş avukatlar grubu; yönetim, disiplin denetleme kurulları listelerinde kadın meslekdaşları için %50 kota uygulamasını yapan tek gruptur . Sağolsunlar önseçimde oy kullanan 2600 ü aşkın meslekdaşımız kota uygulamasına gerek kalmaksızın zaten kurullara %50 oranında kadını seçme sorumluluğunu gösterdiler. EE üyelerinin %50 sinin kadın olduğu bu yönetimlerde kadın duyarlılığının kadın çalışkanlığının izleri görülecektir elbet.

“Hazır ol kalbim,
türküsünü söylemeye ,
derin yara almış bir umudun.

Hazır olun meslekdaşlarım
Türküsünü söylemeye
Yaraları sarılmış avukatların
………………….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder